Selcan Süter’den Beyaz Yakalılar İçin Manifesto
Selcan Süter, 19 yıllık kurumsal hayat deneyimini mizahi bir dille kaleme aldığı "Beyaz Yaka Sendikası" kitabıyla iş dünyasındaki beyaz yakalıların gündelik hayatına ve karşılaştıkları zorluklara ışık tutuyor.
Kitap, iş hayatının klişelerini, beyaz yakalıların varoluş mücadelesini ve kurumsal dünyanın görünmeyen yanlarını gözler önüne seriyor. İş dünyasında geçen yılların verdiği tecrübeyle Süter, okurları "Beyaz Yaka Sendikası" kitabında iş yaşamına dair mizahi, trajikomik ve düşündürücü gözlemlerle buluşturuyor. Covid-19 sonrası değişen çalışma koşulları, mobbing, iletişim sorunları, performans görüşmeleri ve daha fazlası kitapta cesurca ele alınıyor "Beyaz Yaka Sendikası", iş hayatında kendi tecrübelerinizle yüzleşeceğiniz, beyaz yakalı olmanın trajikomik yanlarını keşfedeceğiniz bir başucu kitabı. Okurken hem gülecek hem de iş hayatının klişelerini sorgulayacaksınız.
Arka Kapak Yazısı
İş hayatı sizi yorduğunda kitabım size güç versin. Bu, bizim hikâyemiz. 21. yüzyılın ilk çeyreği bir roman olsa trajik kahramanlarından biri kim olurdu sizce? Bildiniz, beyaz yakalılar! İtiraf edelim kariyer basamaklarını emek emek tırmanırken mental olarak bu kadar zorlanmayı kimse hak etmiyordu. Dirsek çürütülen üniversite eğitimleri, insan kaynaklarının ayak kaydıran sorularıyla verilen işe girme mücadeleleri, kurumsal kumpasları savuşturmak için öğrenilen gerilla taktikleri, konunun ne olduğunun unutulduğu bitmeyen toplantılar, yanardönerli sunumlar, “Biz bir aileyiz” diyen yöneticilerle yapılan romantizm rüzgârlarının estiği “samimi” kutlamalarla beyaz yakalı çalışanların varoluş mücadelesi bekliyor sizi bu kitapta. Sadece farkındalık yaratarak, dünyanın en kalabalık sendikasını oluşturabilir, girdiğiniz cenderelerden kurtulabilir ve şirketler için sadece bir rakam olarak görülenlerin sesini daha da yükseltebilirsiniz.
Yorum yok